Hayatımızın her noktası dijitalleşti. Bilgisayarlar, cep telefonları, tabletler ve ne kadar elektronik cihaz varsa bunların çalışmasını sağlayan temel faktör yazılımdır. Covid-19 pandemi döneminde etkisiyle dijitalleşme anlamında büyük bir artış yaşandı.
Dijitalleşmenin getirisi tabi ki yazılımlara olan ihtiyacı arttırdı. Üniversiteye yeni adım atacaklar bile yazılıma yönelik bir eğitim almayı düşür hale geldi. Bunların yanı sıra akademik bir eğitim istemeyip sadece kendi çabasıyla ve dışarıdan alacağı eğitimlerle sektörde bulunmak isteyen geniş bir kitle var. Sonu bulunmayan, sürekli gelişen yazılım sektörünü, kariyerine lisede başlayıp sürekli proje geliştiren, şimdilerde ise özel bir firmada profesyonel olarak Jr. Full-Stack Software Developer olarak çalışan Umut Can Arda ile konuştuk.
Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Yalova Üniversitesi bilgisayar programcılığı mezunu olduğunu, 6 yıllık kariyerinin 4 yılı eğitim, kişisel projeler geliştirmek ve start-up projeleri üzerine geçtiğini, son 2 yılında ise profesyonel olarak çalışan bir yazılımcı olduğunu belirten Umut Can Arda, her ne kadar yazılım üzerine eğitim alsa da kendisini alaylı olarak tanımlıyor. Sebebini ise üniversitede aldığı bilgileri profesyonel iş hayatında kullanmadığını ve ilk işe başladığında üniversite mezunu olmadığından aynı şekilde lise zamanında da kendi kendini geliştirdiğini bundan dolayı alaylı bir yazılımcı olduğunu ifade etti.
’Pilot olmak istiyordum…’
Arda, küçük yaşlarımda pilot olmaya karar verdiğini ancak lunaparkta geçirdiği bir kaza sonucu doktorların, bu mesleği icra edemeyeceğini söyledi. Altıncı sınıftan, sekizinci sınıfa kadar evdeki bilgisayarıyla donanımsal olarak içli dışlı ilgilenmeye başladığını aktaran Arda, liseye geçtiğim zaman ise yazılıma olan merakımdan dolayı meslek lisesini tercih ettim. Pilot olamamasından dolayı yazılıma yönelmek durumunda kaldığını ifade etti.
’Evden alınacak eğitimlerle de yazılımcı olunabilir…’
Yazılımı kültürel derslerden ayırarak alaylı bir edebiyat öğretmeninin veya avukatın bulunamayacağını belirten Arda, yazılımda bir kişinin akademik eğitim almadan evden alacağı eğitimlerle de yazılımcı olabileceğini vurguladı. Alaylı yazılımcılar ile akademik eğitim almış yazılımcılar arasındaki temel farkın mühendislik olduğunu belirten Arda, yazılım için bir kişiye ulaşmanın kolay olduğu ifadelerinde bulundu. Arda, şirketler giriş seviyesi bir eleman alacakları zaman genel olarak akademik eğitim almış ve deneyimi fazla kişileri seçtiğini bundan dolayı alaylıların bir tık geride kaldığını belirtti.
’Yazılımcılar daha iyi hayat şartları için yut dışına gidiyor…’
Yurt dışına yazılımcıların genel gitme sebeplerini para, refah ve Türkiye’de olmayan şeyler için gittiklerini söyleyen Arda, yurt dışının sunmuş olduğu imkanlar, fırsatlar ve farklı kültür olduğunu belirtti. Türkiye’deki ekonomik, sosyal, politik, coğrafi gibi pek etkinin olduğunu belirtti ancak asıl sebebin kariyer, referanslar, daha iyi hayat şartları için yazılımcıların yurt dışına yönelmeyi tercih ettiğini söyleyen Arda, yut dışına gitmek istemesindeki sebebi farklı kültür görmek, farklı hayat yaşamak, farklı insanlar tanımak, referanslar ve dil öğrenmek istediğini ancak hayatın ne getireceğini bilmediğinden ülkesine tekrardan dönmek istediğini belirtti.
‘Kapalı kadınların işe alınmadığı zamanların veya muhafazakâr yerlerde kişilerin dini bakış açıları yüzünden işe alınmadığı gibi ayrımcılıklar var…’
İlk işe girdiği zaman çalıştığı firma için şanslı olduğunu çünkü hataları tolere edebildiği söyleyen Arda,
az kurumsal olan firmalarda mesai ücretlerini vermeme, maaş konusunda ücreti tam ödememe gibi
kişiden faydalandığını söyledi. Bazı şirketlerin boş pozisyonlarına giriş seviyesi yazılımcıları atayıp düşük
maliyetle ucuz iş gücünden faydalanmak istediklerini belirtti. Şirkete ilk işine başlamış bir yazılımcı
daha çok çabalayacağından ve daha çok çalışacağından, bununla beraber yeni bir ortama girdiğinden
sesinin de az çıkacağı için kolay bir şekilde faydalanılabileceğini söyleyen Arda, kapalı kadınların işe
alınmadığı zamanların veya muhafazakâr yerlerde kişilerin dini bakış açıları yüzünden işe alınmadığı gibi
ayrımcılıkların olduğunu aktardı.
’Yazılım sektörünün yüzde altmışlık bir kısmı ya uzaktan ya da hibrit modeline döndü…’
Evde çalışmanın kendisi için daha verimli olduğunu belirten Arda, odak, kontrol, sessizlik, rahatlık gibi durumların kolay sağlanabilmesinden ve mekân zorunluluğu olmadığından kişiye özgürlük sağladığını söyledi. Kendisi üzerinden şirketlerin uzaktan çalışmanın kazandırdıklarına değinen Arda, yol parası, ofis içi yeme, içme giderleri, geç kalma problemi gibi durumların olmadığına değindi. Arda, uzaktan çalışmayla saati saatine çalışıldığını belirtti. Yazılım sektörünün yüzde altmışlık bir kısmının ya uzaktan ya da hibrit modeline döndüğünü aktaran Arda, ofis ortamının kişiyi sosyalleştirdiğini söyledi.
‘Türkiye’de kaliteli kod yazılıyor ancak proje geliştirme bazlı bakıldığında sınıfta kaldık…’
Türkiye’de yazılım gün geçtikçe geliştiğini, nüfusun genç olması ve pandemiyle birlikte uzaktan çalışma modelinin, yazılıma olan merakın üst seviyeye çıktığını ve bu şekilde devam edeceğini belirten Arda, çoğu YouTube içerik üreticisinin yazılım öğrenmeye başladığını aktardı. YouTube platformunu bırakıp yazılımcı olan kişilerin olduğunu bu sebeple yazılımın Türkiye’de güzel yerlere gittiğini aktardı. İnsanların ilgisinin artmasıyla birlikte yazılımcıların ihraç edildiğini belirten Arda, Türkiye’nin yazılım dünyasındaki konumunu incelediğinde Pakistan, Hindistan, Türkiye gibi ülkelerin Avrupa ve Amerika gibi gelişmiş ülkeler tarafından ucuz işçi gücü olarak görüldüğünü belirtti. Arda, Türkiye’de kaliteli kod yazıldığını ancak proje geliştirme bazlı bakıldığında sınıfta kalındığını vurguladı.
‘Hangi dilde, hangi alanda çalışılırsa çalışılsın sürekli proje geliştirilmesi gerek…’
Şimdiye kadar çevresindeki kişilere, çalışma fırsatı bulduğu herkese verdiği tek tavsiyenin proje geliştirme olduğunu vurgulayan Arda, hangi dilde, hangi alanda çalışılırsa çalışılsın sürekli proje geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Problemle uğraşırken alınan hataların çözümünün akılda kalıcılığı video izleyerek yapmak değil uğraşla olabileceğini belirtti. Arda, haftada en az bir veya iki tane proje geliştirdiğini çünkü bilmediği algoritmaları veya bugün gördüğü bir şeyin yarın bir gün karşısına çıktığını söyledi. Kişini sadece sertifika veya video izleyerek bir CV doldurmasının doğru olmadığını söyleyen Arda, proje bazlı doldurulmasının mantıklı olduğunu açıkladı.
Umut Can Arda’yı dinlediniz.
Verdiği samimi cevaplardan dolayı kendisine teşekkür ederiz. Umarız yazılım alanına adım atacak,
aklındaki nedir sorularına cevap alacak veya bu alana ilgi duyan kişilere yardımcı olabilmişizdir.
Sosyal Medyada Biz